Dentist in Kuşadası
(+90) 256 614 7780
🇬🇧

Diş Hassasiyeti ve Tedavisi

Halk arasında diş kamaşması olarak da adlandırılan diş hassasiyeti dikkate alınmalıdır.

Diş hassasiyeti nedir?

Halk arasında “diş kamaşması” olarak da adlandırılan diş hassasiyeti ‘öldürmeyen ama süründüren’ bir problem olduğundan sıklıkla ihmale uğrar.

Günümüzde çok yaygın görülen diş hassasiyeti, başlangıç aşamasında çok önemsenmediğinden diş macunu ve ağız çalkalama sularıyla giderilmeye çalışılır. Etken ortadan kaldırılmadığı için de zamanla seyri kötüleşir ve yaşam kalitemizi ciddi ölçüde rahatsız etmeye başlar.

Diş hassasiyetinin çözümü var mıdır?

Diş hassasiyeti hafif ve orta derecede ağrı olarak algılandığından sıklıkla ikinci plana atılan bir diş problemidir. Hastalar soğuk içecek tüketimini kısıtlamak veya narenciye suyu tüketmemek gibi basit çözümler üreterek sorunu görmezden gelmeyi tercih ederler. Tablo biraz ilerlediği zaman da hassasiyet giderici macun veya gargaralarla sorunu çözmeye çalışırlar.

Ancak etken ortadan kaldırılmadığı sürece hastalık ilerlemeye devam eder ve seyri kötüleşir. O kadar ki bazı durumlarda ağızdan nefes almak bile hassasiyeti tetikler. Her hastalıkta olduğu gibi diş hassasiyetinde de erken müdahale çok daha basit ve kurtarıcıdır.

Hassasiyet giderici macunlar etkili midir?

Kolay ulaşılabilir ve bilinen bir yöntem olması sebebiyle hastalar çoğunlukla hassasiyet giderici diş macunlarına başvururlar. Bu macunlar hassasiyetin geçici sürelerle giderilmesinde kısmen başarılı olsa da hassasiyeti oluşturan temel etkeni tedavi etmediklerinden süreç ilerlemeye devam eder. Hastalar ekşi veya soğuk içecek ve yiyeceklerden uzak durarak yeme alışkanlıklarını modifiye ederler. Ancak bu durumu görmezden gelmek hassasiyet sorununu daha da karmaşık hale getirir.

Diş hassasiyetine kalıcı çözüm var mıdır?

Diş hassasiyetine neden olan pek çok etken olduğu gibi bu etkenleri ortadan kaldırabilecek çeşitli tedavi yöntemleri de mevcuttur. Dolayısıyla hassasiyeti oluşturan mekanizmayı bulmak aslında tedavinin de anahtarıdır. Her hastada farklı bir şekilde işleyen bu döngünün zeminini oluşturan faktörleri ve spesifik tedavilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Diş sıkmak ve gıcırdatmak dişin özellikle boyun bölgesinde aşınmaya ve çatlaklara neden olarak diş hassasiyeti gelişmesine neden olur. Dahası bazı şiddetli diş sıkma vakalarında çürüksüz, sağlam dişlerde bile ani gelişen ve çiğnemeyle artan ağrılar gözlemlenebilmektedir. Diş sıkma ve gıcırdatma, botulinum toksin ve gece plağı uygulamalarıyla kontrol altına alınabilir. Böylelikle dişlerde oluşan aşınmaların ilerlemesi durdurulup mevcut madde kayıpları restore edilerek hassasiyet ortadan kaldırılabilir. Dişlerin boyun bölgesinde meydana gelen açılmalar hafif düzeydeyse dental lazerler ve hassasiyet giderici ajanlar kullanılarak tedavi sağlanabilir. Büyük ve derin açılmalar için “adeziv bonding uygulamaları” veya “kole dolguları” koruyucu ve tedavi edici olabilmektedir.
  • Hassasiyet problemi yaşayan hastaların bir kısmı da dişlerini daha iyi temizlediklerini ve beyazlattıklarını düşündüklerinden sert fırçayla ya da bastırarak fırçalama yaparlar. Travmatik yani sert fırçayla veya fazla bastırarak diş fırçalamak diş yüzeyinde aşınmaya sebebiyet vererek dişlerde hassasiyet oluşturur. Unutulmamalıdır ki bu tipteki fırçalama diş yüzeyini çizerek aynı zamanda dişlerin daha sarı görünmesine sebebiyet verir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, bu hastaların travmatik fırçalamayı bırakmalarında; aşınmalar restore edildikten sonra uygulanan estetik diş tedavileri oldukça motive edici bulunmuştur. Doğru fırçalama teknikleri için oral hijyen eğitimi bağlantımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.
  • Asitli içecekler veya reflü ile ağız ortamına ulaşan mide asidi diş dokusunda erozyona neden olarak dişlerde hassasiyet oluşturur. Bu tip içeceklerin tüketiminin en aza indirilmesi ve reflünün tedavi edilip kontrol altına alınması bu anlamda önem taşır.
  • Ani travmalara bağlı kırık ve çatlaklar hassasiyete neden olur. İleri derecede hassasiyet problemi olan dişlerde genellikle derin aşınmalar, çatlaklar veya dolgular gözlemlenmiştir. Böyle durumlarda flor içeren ve diş dokusunu besleyen, hassasiyet giderici dolgular (cam iyonomer dolgular) yapılarak iyileşme takip edilebilir. Hassasiyetin geçmediği bazı nadir durumlarda kanal tedavisi yapılarak dişteki sinirsel uyarıyı ortadan kaldırmak suretiyle kalıcı bir rahatlama da sağlanabilir.

kuşadası lotus dental randevu

Kuşadası Lotus Dental Klinik

Size en uygun tedavi seçenekleriyle sağlıklı bir gülümsemeye kavuşmanız için buradayız. Randevu almak ve detaylı bilgi için iletişime geçin.

Paylaş :

Çene Cerrahı

Uzm. Dr. Erdem KAYA DDS PhD

Uzm. Dr. Erdem Kaya 1980 yılında Ankara’da doğdu. Orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi‘ne girmeye hak kazandı.

Gazi Üniversitesi’nden 2004 yılında başarıyla mezun olan Dr. Erdem Kaya aynı yıl Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı‘nda doktora eğitimine başladı.

“Dental İmplantların Konvansiyonel ve İmmediat Yüklemelerinde, İki Farklı Yüzey Özelliğinin Klinik ve Radyolojik Olarak İncelenmesi” tez konulu doktora eğitimini 2010 yılında başarıyla tamamladı.

Diş Hekimi

Dt. Tülay Kaya 1984 yılında Bulgaristan’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamlayıp 2008 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi‘nden dereceyle mezun oldu. Mezuniyet tez konusu “Oral ve Maksillofasiyal Cerrahide Bisfosfonatların Yeri ve Önemi” olup, üniversite eğitiminin bir bölümünü Portekiz’de Universidade Do Porto‘da sürdürdü.

İyi derecede İngilizce bilen Dt. Tülay Kaya 2008 – 2012 yılları arasında Kuşadası’nda verdiği özel klinik hizmetini, 2012 yılında Dr. Erdem Kaya ile kurdukları Özel Lotus Dental Klinik bünyesinde vermeye devam etmiştir.

Klinikte ağırlıklı olarak estetik diş hekimliği uygulamalarını yürüten Dt. Tülay Kaya genel diş hekimliği uygulamalarıyla da hastalarına hizmet vermektedir. 

Sorularınız mı var?

Tüm soru, görüş ve randevu talepleriniz için bizi arayabilirsiniz.